Haberler

X-Işını Gördüğünü İddia Eden Kadın: Natasha Demkina

Bildiğiniz üzere insan gözünün algılayabildiği dalga boylarının bir aralığı mevcut ve sınırlı bakış, standart bir gözün X-Işınlarını görmesini engelliyor. Ancak Natasha Demkina, çocukluğundan beri bu güçlü dalgaları görebildiğini iddia ediyor.

Natasha Demkina, 1987 doğumlu genç bir kadın ve 10 yaşından beri ‘insanların içini görebildiğini’ iddia ediyor. Bu iddiasını dile getirdiği andan itibaren üzerinde pek çok araştırma yapılmış ve çeşitli testlere tabi tutulmuş.

Peki Natasha Demkina’nın gerçekten insanların içini görmesi ve X-Işınlarını algılaması mümkün mü?

Görme eylemi, temelde göz yapısının ışık kaynaklarını algılamasına dayanır ve iki şekilde açıklanır; görünen nesne ya bir ışık kaynağıdır ya da bir ışık kaynağından gelen ışığı yansıtır. Bu sayede de göz tarafından görünür hale gelir. Demkina’nın da bu durumda ya doğrudan X-ışını kaynaklarını görüyor olması ya da saçılan X-ışınlarını algılayabilmesi gerekir.

Ancak insan gözünün biyolojik ve fiziksel yapısının bazı sınırları vardır ve bu sınırlar 400-780 nanometre arasındaki dalga boylarını kapsar. Yani aslında en basit anlamıyla mor ve kırmızı arasındaki renkleri görebiliriz. Morötesi ve kızılötesi ise insan gözünün algılayamayacağı ve hatta göz için son derece zararlı kaynaklardır.

Aslında insan gözü morötesi ışınları algılamaya elverişlidir ancak gözdeki lens bu ışınları soğurur ve göze ulaşmasını engeller. Çok fazla morötesi ışına maruz kalma durumunda ise bu lens zarar görür ve katarakt ortaya çıkar. Yani aslında göz elverişli olsa da biyolojik olarak bu algılama göze tamamen zarar verir yapıdadır.

Göz, morötesi ışın etkisi altında dahi katarakt gibi bir sorunla karşılaşırken, morötesinden 1000 kat daha güçlü X-ışınlarını görebilmek hem biyolojik hem de fiziksel olarak mümkün değildir çünkü ortaya çıkacak olumsuz etki katbekat daha fazla olacaktır.

Yine de Demkina’nın göz yapısının mutasyona uğradığını düşünelim ve bunun mümkün olması ihtimali üzerinde durmaya devam edelim. X-ışınlarını görebiliyor olmanın önündeki tek engel göz yapısı değil. Aynı zamanda etrafta ‘gözle görülecek’ miktarda X-ışını olmaması da bir soru. Güneş’in yaydığı X-ışınları atmosferimizden geçemez ve bu da etrafta X-ışını dalgalarının olmadığı anlamına gelir. Yani Demkina, yansıma yoluyla X-ışını kesinlikle göremiyor.

Geriye tek seçenek kalıyor; kaynaktan gelen X-ışınlarını görmek. Ancak bu da fiziksel ve biyolojik olarak mümkün değil. Çünkü X-ışınlarının görünür bir kaynak olması için sıcaklığının 300.000 santigrat dereceden fazla olması gerekir. Yani eğer Demkina iddia ettiği gibi ‘insanların içini’ görüyorsa, gördüğü kaynağın yüksek sıcaklıkta olması ve bu şekilde görünür olmuş olması gerekir.

Tabii ki aslında her sıcaklık değerinde X-ışını doğası gereği ortaya çıkıyor ancak sıcaklığın derecesiyle orantılı olarak görünürlük de azalıyor ve 300.000 santigrat derecede görünür olan bir kaynağın ortalama 37 derece olan insan vücudunda gözlemlenebilmesi pek de mümkün değil.

Yani, hayır. Demkina insanların içini ya da diğer bir deyişle X-ışınlarını görüyor olamaz.

Peki Demkina, kendisine para verip medet uman insanların ‘içini’ nasıl görüyor ve hastalıkları nasıl tahmin ediyor?

Aslında buradan sonrasında olay fizik ve biyolojiden uzaklaşıyor ve psikolojik bir duruma dönüşüyor. Demkina, vücut dilini ve insanları okuma konusunda yetenekli bir arkadaş ve mimiklerden vücudun bakış yönüne kadar pek çok noktanın ele verebileceği onlarca durum var. Demkina da bilimsellikten ve gerçeklikten uzak bir şekilde bazı tahminler yapıyor fakat aslında bunu yaparken farkında olmadan psikolojiden faydalanıyor. Sonrasında da tahmin edersiniz ki insanlardan bolca para alıp, ‘yeteneğini’ sergiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu