OECD 2024-25 kehanetleri: Düşük büyüme ve enflasyon banko, Gazze Savaşı sürpriz
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2024’te sıkılaşan finansal koşullar, zayıf ticaret hacmi ve düşük iş dünyası ve tüketici güveninin küresel ekonomilere zarar vereceğini öngördü. OECD global görünüm raporu 2023’te beklenenden daha güçlü olan GSYİH büyümesinin yavaşlamak üzere olduğunu açıkladı.
Kuruluş, küresel büyümenin, reel gelir artışındaki toparlanma ve düşük faiz oranlarıyla ivmelenen bu yılki büyümenin yüzde 2,9’dan 2024’te yüzde 2,7’ye düşeceğini, ardından 2025’te yüzde 3’e çıkacağını öngörüyor.
Büyüme hızı eşit değil
Gelişmiş ekonomiler genellikle gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) göre daha yavaş bir büyümeyle karşı karşıya. Avrupa’nın performansı Kuzey Amerika ve büyük Asya ekonomilerinin gerisinde—Türkiye için kötü haber.
Ekonominin yüksek faizlerden yakından etkilendiği ve yüksek enerji maliyetlerinin gelirleri olumsuz etkilediği Avrupa’nın toparlanması oldukça zor olacak.
Buna karşılık, GSYİH büyümesi Amerika Birleşik Devletleri’nde ve diğer birçok emtia üreticisi ekonomide daha iyi durumda. GOÜ’ler pandemi öncesinde görülen büyüme oranlarına yakın büyüme oranlarını korudu.
Euro bölgesi zor durumda
OECD’ye göre, Euro bölgesi’nde 2023’ün son üç ayında yıllık %0,5’lik bir GSYİH büyümesi bekleyebilir. Bloğun GSYH’sinin bu yıl %0,6 oranında artması, ardından 2024’te %0,9 ve 2025’te %1,5 artması bekleniyor.
Ticari banka finansmanının öneminin nispeten yüksek olduğu ve yüksek enerji maliyetlerinden kaynaklanan gelirler üzerindeki baskının özellikle güçlü olduğu Avrupa’da büyüme geriliyor. Ancak ileriye bakıldığında, enflasyonun yavaşlaması, güçlü istihdam ve artan reel gelirler nedeniyle tüketimin güçlenmesi bekleniyor.
Öte yandan tahmin, 2024’te bloktaki sıkı para politikasının tam etkisinin ortaya çıkacağını ve aktivitenin beklenenden daha güçlü bir şekilde etkilenebileceğini tahmin ediyor.
Enflasyon düşüyor ama endişe kaynağı olmaya devam ediyor
Manşet enflasyon geçen yıl hemen hemen her yerde düştü. Bu durum, temel olarak 2023’ün ilk yarısındaki ılımlı düzeydeki enerji fiyatlarından kaynaklandı.
Ancak kilit OPEC+ ekonomilerinin arz kesintileri, Haziran ayından bu yana petrol fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Bu, artan jeopolitik gerilimlerden kaynaklanan belirsizlikle birleştiğinde iyimser enflasyon beklentilerini gölgeliyor.
Çekirdek enflasyonun G7 genelinde 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %3’ün altına gerilediği görülüyor. Büyüme, yılın ilk yarısında %4,25 olarak tahmin edilmişti.
OECD’ye göre Euro Bölgesi’nde enflasyon bu yılki yüzde 5,5’in ardından gelecek yıl yüzde 2,9’a yavaşlayacak ve 2025’te yüzde 2,3’e yerleşecek.
AMB’nın %2’lik hedefi önümüzdeki iki yıl için gerçekçi değil. Rapor incelenen dönemin sonu için %2,1’e işaret ediyor. Enflasyon ancak 2025 yılının son üç ayında AMB hedefine yakınsayacak.
İşsizlik hâlâ düşük
OECD ülkeleri genelinde işsizlik oranları, hem 2024 hem de 2025 için beklenen %5,1 ile düşük kalmaya devam ediyor.
Bu oranın ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya’da artması bekleniyor. Ancak Japonya ve Euro Bölgesi’nde işsizliğin düşük kalması ve mevcut %6,5 seviyelerine yakın seyretmesi bekleniyor.
İşgücü büyümesi küresel olarak güçlü kalmaya devam etti. Ancak, yılın 3Ç. de yıllık istihdam artışında bir yavaşlama, eleman arayanların sayısında azalma ve bazı durumlarda işsizlik oranlarında hafif bir yükseliş var.
Halihazırda sıkı işgücü piyasaları özel tüketimi desteklemeye devam ediyor. Olumsuz yönde ise, yüksek faizlerin özel sabit sermaye yatırımlarını aşağı çekeceği öngörülüyor.
Konut piyasası hala düze çıkamadı
Konut piyasası hala düze çıkamadı. OECD ekonomilerinde 2022’nin ikinci yarısı ve bu yılın ilk yarısında emlak yatırımları yüksek ipotek faizleri nedeniyle genel olarak zayıftı. Fiyatlardaki artış 2022 sonundan bu yana yavaşladı ve bazı durumlarda tersine döndü. Avrupa’ya gelince, satışlar ve yatırımlar henüz düşmedi ancak yumuşamaya devam ediyor.
İsrail-Hamas krizinin ekonomik sonuçları
Orta Doğu’da genişleyen bir çatışma, özellikle şokların yüksek enerji ve gıda fiyatları nedeniyle oldukça somut olduğu Avrupa ekonomileri için küresel tahminleri geçersiz kılabilir.
Orta Doğu’da daha geniş bir çatışmanın, enerji piyasalarında ve ana ticaret yollarında ciddi aksamalara neden olması söz konusu. Yayılma işaretleri başlarsa, mali piyasalar ek riski fiyatlar ve ayı pazarına girebilir. Bu büyümeyi daha da yavaşlatacak ve enflasyona katkıda bulunacak.
Enflasyon beklentilerindeki yükseliş, merkez bankalarının politika faizlerini beklenenden daha uzun süre yüksek tutmasına yol açabilir. Akabinde sıkılaşan kredi standartlarının harcamaları yavaşlatması ve artan işsizlik ve iflaslarla sonuçlanma göz önünde bulundurulmalı.
“Küresel ticareti canlandırmalıyız”
OECD baş ekonomisti Clare Lombardelli, “Küresel ticaret zayıf” dedi. OECD, küresel mal ve hizmet ticaretinin 2023’ün ilk yarısında yıldan yıla yalnızca %0,1 oranında büyümüş olduğunu tahmin ediyor.
Sektör, artan korumacı politikalardan ve küresel değer zincirlerinin yeniden yapılandırılmasından etkilendi. Verimlilik ve kalkınma açısından önemi göz önüne alındığında, küresel ticarete ilişkin belirsiz görünüm önemli bir endişe kaynağı.
OECD ayrıca küresel ticareti canlandırmak için çok taraflı işbirliği çağrısında bulundu.
Uzun vadeli büyümeyi desteklemek için neler yapılabilir?
Küresel ekonomi, büyümede belirgin bir yavaşlama veya işsizlikte keskin bir artış olmadan enflasyonun hedefe dönmesi yolunda ilerliyor.
Olumlu ivmeyi sürdürmek için OECD, enflasyonun kontrol altında tutulduğuna dair net işaretler oluşana kadar mevcut sıkı para politikasına devam edilmesini ve gerekirse bir miktar ilave faiz artırımına yer bırakılmasını öneriyor.
Raporda, “Enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıyı sürdürme ihtiyacı, politika faizi indirimlerinin kapsamını 2024 yılına kadar sınırlayacak” ifadesine yer verildi.
OECD aynı zamanda ihtiyatlı maliye politikası çağrısında bulunuyor. Hükümetler yaşlanan nüfus, iklim değişikliği ve savunmaya yönelik ek harcamalarla bütçe dengesini bozmayı yeğliyor. Artan kamu borçlarını yeniden finanse etmek bütçede finansman giderleri payını artıracak—adeta Türkiye’yi.
Euro Bölgesi’nin önde gelen ekonomilerde devlet tahvili faizleri geçen yıl hızla arttı. Almanya’nın 10 yıllık tahvil getirileri %3’e yaklaşırken, İtalya yakın zamanda %4,5’i aştı.
Raporda, gelecekteki şoklardan kaçınmak için somut harcama ve vergi planlarının önemli olduğu ve yatırımların güçlendirilmesinin, özellikle de “karbondan arındırma yolunda daha hızlı ilerlemenin de önemli olduğu” vurgulandı.
Kaynak: Good news for the global economy in 2024? Here’s the OECD’s forecast